20 Nisan 2014 Pazar

YAŞAYARAK İNGİLİZCE!

Velilerimize verilen gazete için yazdığım, yaptığımız İngilizce derslerinin genel bir özeti niteliğindeki yazım. Neler neler yaşamışız, nasıl gelişmiş derslerimiz... İpleri nasıl çocukların eline vermişim ve çocuklar dersi nasıl güzel yönlendirmiş...

YAŞAYARAK İNGİLİZCE!

            Biz İngilizce derslerinde neler yapıyoruz, nasıl eğlenceli vakit geçirirken yabancı dil öğreniyoruz merak ediyor musunuz? İşte bu yazımda size derslerimizi anlatacağım. Bir de güzel bir haberim olacak size, ancak yazının sonuna kadar sabretmeniz gerek. İnanın şaşıracaksınız!

            Öncelikle, biliyorsunuz ki biz sınıfta pek çok şey için şarkı yapıyoruz; oyuncakları toplamak için, çember saati için vs. İngilizce saatinde de çocukları yanıma çağırmak için bir şarkı uydurdum, hemen sizinle de paylaşıyorum;

            Come here, come here little fish (Buraya gelin, buraya gelin küçük balıklar)
            Let’s dance and learn English (Haydi dans edip İngilizce öğrenelim)

            Bu şarkıyı duyan çocuklar hemen bir yandan bana eşlik edip şarkıyı söylüyorlar, bir yandan da benim olduğum yere geliyorlar. “Benim olduğum yer” diyorum çünkü dersi, sınıfın farklı farklı köşelerinde yapıyoruz.

            Derste izlediğimiz videoları blogumuzda sağ sütunda “çalma listesi” olarak güncel haliyle bulabilirsiniz. Şimdiye kadar sayılar, renkler, isim sorma, hal-hatır sorma, bedenin bölümleri, aile üyeleri, hayvanlar, eylemler (oturmak, kalkmak, zıplamak, yürümek, açmak, kapamak, vb), evin bölümleri gibi konulara değindik.

            Öğrendiğimiz konularla ilgili oyunlar oynadık; örneğin çember olup sayı sayma oyunu, istenilen renkte oyuncak bulup getirme oyunu, hayvan seslerini taklit edip sınıfta o hayvanı bulma oyunu, “Where are you?” (Neredesin?) diye sorarak saklanan arkadaşını bulma oyunu, otur-kalk (deve-cüce) oyunu gibi.

            Oyun içinde oyunlar da yaptık; çocuklardan çıkan fikirle, her biri birer gün büyük bir hevesle Merve Teacher oldular. Dersi kendileri yönettiler, istedikleri İngilizce videolarını açıp onlar hakkında arkadaşlarına sorular sordular, hem de İngilizce sorular; “What is your name?”, “What is your favorite color?”, “How are you today?”. Arkadaşlarına oyunlarımızdan oynatanlar bile oldu.

            Onların bu “Merve Teacher olma” oyunuyla ben de çocukların ne kadar İngilizce öğrendiğini görebildim, gerekli konulara takviyeler yapabildik. Onlar eğlenip öğrendiklerini gösterirken benim için de İngilizce dersini değerlendirmek için çok güzel bir fırsat oldu bu oyun.

Son iki ayı aşkın bir süredir de, tüm bu yaptıklarımız yanında belli bir konu üzerine oldukça yoğunlaştık. İki aydır hiç aksatmadan okuduğumuz bir kitap var sınıfımızda; “Goldilocks and the Three Bears” (Goldilocks ve Üç Ayı). Belki siz de adını çocuklardan duymuşsunuzdur çünkü bu kitabı çok seviyorlar ve her gün İngilizce dersinde muhakkak adı geçiyor. İşin tuhaf yanıysa, artık adının geçmediği tek bir gün dahi yok. Abartmıyorum! Nasıl olduğunu en başından anlatayım.

            Kitapları çok seven bir sınıfımız var. Sınıfımızda bulunan İngilizce kitaplarını da gelip sık sık bana okuturlardı. Bir süre sonra İngilizce derslerine, tüm çocuklar dinleyebilsin diye, kitap okumayı da ekledim. Öncelikle İngilizce cümleleri okuyup hemen peşine Türkçe açıklamasını yapıyordum. Ancak içlerinden bir kitabı birkaç gün peş peşe okudum. Amacım öncelikle Türkçe’sini söylemeden çocukların İngilizce’sini anlayabilmelerini sağlamaktı. Yani ben bir süre sonra onlara açıklamasını söylemeyecektim, ancak onlar benim İngilizce okumamla da hikayeyi artık anlayabileceklerdi.

            Ancak işler istediğim gibi gitmedi. Çocuklar birkaç gün sonra sıkılmaya başladılar. Ta ki… Hikayedeki baba ayı, anne ayı ve bebek ayıyı seslendirirken sesimin tonunu değiştirene kadar. Çocuklar bunu benden beklemiyorlardı. Sesimin tuhaf tonlarını duyunca o kadar eğlendiler ki, artık her gün Goldilocks and the Three Bears kitabını okumamı istemeye başladılar. Ben de her gün sesimi değiştirerek onlara kitabı okudum. Ve haliyle kitabı baştan sona ezberledim!

            Ezberledim dedim ya, bir gün de kitap olmadan okusam ben bunu çocuklara ya? Bir de hareketlerini yapsam, beden dilimi de kullanarak anlatsam? Eğlenirler mi? Hem de nasıl eğlendiler. Ve nasıl çabuk öğrendiler hikayeyi!

            Daha sonra hikayenin videosunu da bulmayayım mı! Onu da büyük bir keyifle izledik.

            Ve şimdi geliyor haber; tüm bu okumalar, video izlemeler ve benim oynamam sonucu çocuklar da bu hikayeyi oynamak istediler; onlar da bu hikayeyi deneyimlemek istediler. Bizim tam da istediğimiz şeydi bu, kendi fikirleriyle isteyerek İngilizce’yi de deneyimlemeleri, yaşayarak öğrenmeleri!

Ve hemen bu isteklerini yerine getirerek onları sahneye aldım. Ben onlara destek oldum, onlar akıllarında kaldığı kadarıyla oyunlarını oynadılar, yeri geldi onlara suflörlük yaptım. Çok da güzel, keyifli, bol gülüşmeli dersler geçirmemizi sağladılar.

Biz hala Goldilocks and The Three Bears’le ilgili tüm çalışmalarımıza tüm hızımızla devam ediyoruz; kitabımızı da okuyoruz, videomuzu da izliyoruz, oyunu oynamaya da devam ediyoruz. Hala aynı konu üzerinden eğlenerek öğrenmeleri ve buna çok hevesli olmaları beni gerçekten çok mutlu ediyor.

İki ay, bir konuyu aynı istekle devam ettirebilmek için çok iyi bir süreç, ancak şimdiki hevesleri devam ettiği müddetçe bu süreç daha da uzayacak gibi duruyor. Gün geçtikçe hem kendine güvenleri artıyor, sahneye çıkıp oyun oynuyorlar, davranış becerileri kazanıyorlar, hem de İngilizceleri gelişiyor.

Biz bu gidişle yıl sonuna karşınıza İngilizce bir oyunla çıkarsak hiç şaşırmayın! :) 

                                                                                  Sevgilerimle,

                                                                                  Merve Teacher

1 yorum:

  1. Harika
    Bir senedir boston dayiz
    Burada kutuphanede de kitap okuma saati var ve evet karakteri canlandirarak okuduklarinda kesinlikle cocuklarin daha cok hosuna gidiyor

    Sanirim extension reading diyorlar
    Belki oyle arayip yeni yeni bilgilere kanat acabilirsiniz
    Cok kolay gelsin

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...